Asgari ücrete zam geldi

Asgari ücrete zam geldi

Asgari ücrete zam gelmiş.

Çoğu insan zam geldi diye sevinir ama ben üzülüyorum. Üzülüyorum çünkü;

Bu gelen zam, sadece maaşa değil, her yılın başında faturalardaki tüketim bedeline, kiralara ithal ve ihraç birçok mamule gelir. Bu durum, giderlerin geliri eritmesine sebep olur. İşte bunun içinde asgari ücrete, memur ve emekli maaşlarına küçük bir güncelleme yapılır.

Bu güncelleme kağıt üzerinde maaşlara zam gibi görünse de aslında alım gücünün düşürülmesinden başka bir mizansen değildir. Bir bak bakalım alım gücün ne durumda? Ben ev geçindirmiyorum, halen öğrenciliğim devam etmekte ve aile desteğiyle geçinmekteyim. Ailenin belli bir miktar gönderdiği para ile...

Ama inanın bana hakkaniyetli olan esnaf, memur, emekli, kısacası orta ve alt düzey gelire sahip olan herkes alım gücünün dibe çöktüğünün farkında ve bunu dile getiriyor. Diğerleri de farkında ama onlar, üç maymunu oynamaktalar.

Kim ne derse desin, alınan borçlar, köprü, yol gibi öncelik olmayan ölü yatırımlar, sanayi ve tarımda dışa bağlılığın artması, cari açığın her geçen gün büyümesi, önüne gelenin hizmet sektörüne yani memuriyete koşması gibi sebepler neticesinde bu ülke ekonomik krizdedir.

Bu krizi ve engellenişini yada doğrusu ertelenişini ise şöyle tarif edebiliriz:

Ortada ölümcül ve çok kanayan derin bir yara ve bu yara üzerine konulan bir temiz veya gazlı bir bezle baskı uygulanarak tampon yapılması, turnike yöntemiyle yani atardamarı deri ile kemik arasında sıkıştırarak kan akışının azaltılması gibi önlemlerden ibaret. Elbette bu önlemler alınmalı ancak, en kısa sürede doktora gidilmesi, yaranın temizlenerek doktor tarafından dikilmesi gerek ki vücuttaki bu kriz atlatılabilsin. İşte sanayisiz, tarım ve hayvancılığın dibe vurduğu, herkesin hizmet sektörüne koştuğu bu ülke de tıpkı bu kanamalı hasta gibi krizde.

Peki suç kimde?

Tek suçlu yok. Ama öncelikli suçlu, AB kriterleri kapsamında şeker fabrikalarını kapatan ya da şeker pancarı kotasını azaltan, ülkesinde olmasına rağmen saman, kuru fasulye, pirinç ithal eden, sanayileşme yerine boş yatırımlar yapan iktidardır. Ancak tembellik yapan, iktidarı böyle rahat ve pervasız davranmasına sebep olan, yanlışlarını doğruyla düzeltmeye çalışmayan biz halkta da büyük bir suç vardır. Zaten Peygamber Efendimiz: "Nasılsanız öyle yönetilirsiniz" buyurmuş. O yüzden sağa sola değil, bazen aynaya da bakmak lazım...






Bazı şeyler oturmadı ve kafanız karıştıysa, buyrun şu linklerdeki paylaşımlara bir göz atın ve devreleri iyice yakın

Bdps/Krs nedir ? Nasıl borçlandırılıyoruz ?
http://www.sadecegercek.net/2014/04/bdpskrs-nedir.html

Her yerden kuşatılıyoruz; Ekonomik kuşatma
http://www.sadecegercek.net/2014/12/her-yerden-kusatiliyoruz-ekonomik-kusatma.html

Yorum Gönder

Küfür, hakaret içeren yorumlar, spam sayılarak kaldırılacaktır. Üçüncü şahıs ve kurumlara karşı yapılan yorumlar, yorum yapanın sorumluluğundadır. Sadece Gerçek dergisi ve editörleri bu yorumlardan sorumlu tutulamaz.

Daha yeni Daha eski