Tavuğun Etinin Necis Olması !
Tavuk kesildiği ve tüyleri yontulup temizlendiği zaman; karnı yarılmadan önce kaynar suyun içine konulursa,o su necis olur ve tavuk da necis olur. O cihetle ki o tavuğu yemeğe asla yol yoktur. O tavuk hiçbir surette artık temizlenmez. Ancak kedi ona tahammül eder. Çünkü o artık kedinin malıdır. (1)
Günümüz fabrika usulü tavukları düşünürsek, olay daha da netleşir.Ayrıca burada yenmesinin men edilişinin sebebi necis oluşu, hem de hastalık yaptığı içindir.
Ayrıca günümüzde ki seri üretim tavuklar antibiiyotikle hızla büyütülüyor ve iddialara göre de 45 gün içinde kesilmesi gerekiyor. Bir ciddi konuda erkekler bu seri üretim tavuklardan uzak durmalıdır. Çünkü bu tavuklar erkek vücudunda östrojen yani kadınlık hormonunu arttırmaktadır. Bunun sonucunun ise ne olduğunu hepimiz kestirebiliriz !
Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı Yard. Doç. Dr. Zafer Gönülalan, Türkiye’de hormon kullanımının yaygın olmadığını, ancak hayvanı hastalıklardan korumak için antibiyotik kullanıldığını söyledi. Gönülalan, tavuklardan insanlara geçebilen antibiyotik kalıntılarının, alerjilere ve kansere neden olabileceğine de işaret etti.
Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı Yard. Doç. Dr. Zafer Gönülalan, Türkiye’de tavuklarda hormon kullanımının yaygın olmamasına karşın, hayvanları hastalıklardan korumak için antibiyotik kullanıldığını söyledi. Gönülalan, dünyanın birçok ülkesinde hayvan yetiştiricilerinin hormon kullandığını söyledi.
Her ne kadar Yrd. Doç.Dr.Zafer Gönülalan böyle bir açıklama yapmış olsa da, yaşanan onca GDO vakası ve domuz eti skandallarını görmüş bir toplum olarak, ihtiyatlı davranmak en iyisi. Tavuk mu yemek istiyorsun ? Doğal olanını yemelisin.
Ayrıca günümüzde ki seri üretim tavuklar antibiiyotikle hızla büyütülüyor ve iddialara göre de 45 gün içinde kesilmesi gerekiyor. Bir ciddi konuda erkekler bu seri üretim tavuklardan uzak durmalıdır. Çünkü bu tavuklar erkek vücudunda östrojen yani kadınlık hormonunu arttırmaktadır. Bunun sonucunun ise ne olduğunu hepimiz kestirebiliriz !
Hormonlu tavuk, cinselliği etkiliyor
Dünyanın birçok ülkesinde tavuklarda kilo artışı sağlamak amacıyla kullanılan ostrojen hormonlarının özellikle erkeklerde cinsel karakter değişikliklerine neden olabileceği belirtildi.Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı Yard. Doç. Dr. Zafer Gönülalan, Türkiye’de hormon kullanımının yaygın olmadığını, ancak hayvanı hastalıklardan korumak için antibiyotik kullanıldığını söyledi. Gönülalan, tavuklardan insanlara geçebilen antibiyotik kalıntılarının, alerjilere ve kansere neden olabileceğine de işaret etti.
Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı Yard. Doç. Dr. Zafer Gönülalan, Türkiye’de tavuklarda hormon kullanımının yaygın olmamasına karşın, hayvanları hastalıklardan korumak için antibiyotik kullanıldığını söyledi. Gönülalan, dünyanın birçok ülkesinde hayvan yetiştiricilerinin hormon kullandığını söyledi.
Türkiye'de yaygın değil
Türkiye’de birçok hormonun satışının yasak olduğunu ifade eden Gönülalan, şöyle devam etti: “Tavuklarda kilo artışı sağlamak amacıyla özellikle ostrojen hormonları kullanılıyor. Ancak, Türkiye’de yetiştirilen hayvanlarda hormon kullanımı yaygın değil. Buna rağmen hayvanları hastalıklardan korumak amacıyla antibiyotik kullanılıyor. Hormonlar zaten pahalı ve temin edilmesi zor olan ilaçlardır. Kullanan varsa bile bunları kaçak yollarla yurtdışından getirtiyor olabilirler. Çünkü, ABD ve Avrupa’da hormon yaygın olarak kullanılıyor. Türkiye ileri düzeyde tavukçuluk yapan bir ülke. Ben tavuklarda hormon kullanıldığı konusundaki iddiaların spekülatif olduğunu düşünüyorum.”
Tavuklardan insanlara geçen ostrojen hormonunun özellikle erkeklerde cinsel karakter değişikliklerine neden olabileceğini ifade eden Gönülalan, İngiltere’de sürekli tavuk tüketen bir kişinin, bu tür değişime uğraması nedeniyle açtığı davayı kazanarak, maddi tazminat aldığını anlattı.
Antibiyotik kullanımı
Yrd. Doç. Dr. Gönülalan, üreticilerin tavukları hastalıklardan korumak için de yaygın olarak antibiyotik kullandıklarını bildirdi. Tavuklardan insanlara geçebilen antibiyotik kalıntılarının, alerjilere ve kansere neden olabileceğine işaret eden Gönülalan, şu bilgileri verdi: “Tavuklar oldukça hassas hayvanlardır. Çevre koşullarından çok çabuk etkilenirler. Bu nedenle tavukları hastalıklardan korumak için antibiyotik kullanılıyor. Ancak, bunun sınır değerlerin üzerine çıkmadığını biliyorum. Aşırı antibiyotik kullanımı sonucu insanlara geçen ilaç kalıntıları, alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Vücutta antibiyotiklere karşı direnç gelişir ve hastalıkların tedavisinde zorluklarla karşılaşılabilinir. İleri vakalarda da kanser görülebilir.” (2)
Her ne kadar Yrd. Doç.Dr.Zafer Gönülalan böyle bir açıklama yapmış olsa da, yaşanan onca GDO vakası ve domuz eti skandallarını görmüş bir toplum olarak, ihtiyatlı davranmak en iyisi. Tavuk mu yemek istiyorsun ? Doğal olanını yemelisin.
Dipnotlar:
1-) (Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:8 S:224)
2-) 5 Kasım 2004 ntvmsnbc
|