İngilizler, Musul ve Kerkük’te zengin petrol yataklarının kokusunu almış ve gözlerini bu bölgeye dikmişlerdir. Her türlü entrikayı çevirerek, bu zengin petrol yataklarına konmanın yollarını aramaktadırlar.
ABD ise İngiltere’nin bu zengin kaynaklara tek başına sahip olmasını engellemek niyetindedir. Nasıl olsa ataları İngilizler’dir ve kendilerinde de entrika çoktur.
ABD, siyasal ve ekonomik bakımdan çok zor durumda olan Osmanlı Devleti’ne yağlı bir proje önerir. Bir demiryolu projesidir bu. Demiryolu Sivas’tan başlayacak, Harput, Diyarbakır ve Van’a kadar uzanacak, Van’da ikiye ayrılacaktır. Bir kolu Kerkük ve Süleymaniye’ye, diğer kolu ise Ceyhan Vadisi’nden geçerek, Yumurtalık Körfezi’ne ve İskenderun’a varacaktır.
Buraya kadar herşey iyi. Proje neden geri çekildi?
Ancak, 2000 kilometre uzunluğunda olacağı planlanan demiryolunun her iki yanındaki alan, 99 yıl süreli imtiyaz sözleşmesini yapan ABD şirketinin olacaktır. 80 bin kilometrelik bu alanda yer alan Musul-Kerkük petrol kaynakları, Ergani kurşun ve bakır madeni, Keban gümüş madeni ve Van arsenik madeninin işletme hakkı bu şirketin olacaktır.
İlk kez 1910 yılında Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nın gündemine getirilen proje, Amerikan Chester firmasına verildiği için ‘Chester Projesi’ adını alır.
Osmanlı Devleti ne kadar güç durumda olsa, yabancı desteği ve sermayesine ne kadar ihtiyaç duysa da, ülke çıkarlarını ve kaynaklarını gözükapalı yabancılara peşkeş çekmeyecek uyanık ve yurtsever devlet adamlarına sahiptir. Nitekim Maliye Nazırı Hulusi Bey’in uyarısı üzerine ortaya çıkan sakıncaları dikkate alan Sait Paşa Hükümeti, projeyi ‘Meclis-i Vukela’da incelemek gerekçesiyle geri ister.
ABD, Sadrazam Sait Paşa ile Maliye Nazırı Hulusi Bey engelini aşmanın kolay olmayacağını anlayınca, Amerikan şirketinin de projeyi geri çekmekten başka çaresi kalmamıştır.
Bu kez, bir ucu Musul-Kerkük’e, diğer ucu Karadeniz’e, öteki ucu da Akdeniz limanına bağlanacak olan 4.400 kilometrelik demiryol ve iki liman yapımı karşılığında hatlar, limanlar ve demiryolu güzergahının iki yanında kalan 40 kilometrelik bir şerit içinde, her türlü yer altı kaynağının işletilmesi 99 yıl için Amerikan şirketine bırakılmıştır.
‘Chester Projesi’, Lozan görüşmeleri sırasında Musul-Kerkük’ün Türkiye sınırları dışında kalacağının anlaşılması nedeniyle gerçekleşmedi. Lozan’da, ‘Chester Projesi’ni hayata geçirmek umuduyla Türkiye’yi destekleyen ABD heyeti, Lord Curzon engeli aşılamayınca, ülkesine eli boş dönmek zorunda kalmıştı.
Yaklaşık 100 yıl önce Musul-Kerkük petrollerini tek başına İngiltere’ye bırakmamak için çareler arayan ABD, şimdi aynı ülke ile birlikte, petrolü paylaşmaya, yani Irak’ı işgale hazırlanıyor!
İlk kez 1910 yılında Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nın gündemine getirilen proje, Amerikan Chester firmasına verildiği için ‘Chester Projesi’ adını alır.
Osmanlı Devleti ne kadar güç durumda olsa, yabancı desteği ve sermayesine ne kadar ihtiyaç duysa da, ülke çıkarlarını ve kaynaklarını gözükapalı yabancılara peşkeş çekmeyecek uyanık ve yurtsever devlet adamlarına sahiptir. Nitekim Maliye Nazırı Hulusi Bey’in uyarısı üzerine ortaya çıkan sakıncaları dikkate alan Sait Paşa Hükümeti, projeyi ‘Meclis-i Vukela’da incelemek gerekçesiyle geri ister.
ABD, Sadrazam Sait Paşa ile Maliye Nazırı Hulusi Bey engelini aşmanın kolay olmayacağını anlayınca, Amerikan şirketinin de projeyi geri çekmekten başka çaresi kalmamıştır.
Yüz Yıl Önce, Yüz Yıl Sonra
Çok ilginçtir, bu proje 1920 yılında tekrar gündeme getirilecek, hatta TBMM, Lozan Barış Antlaşması imzalanmadan bir süre önce, bazı değişikliklerle bu projeyi onaylayacaktır.
Bu kez, bir ucu Musul-Kerkük’e, diğer ucu Karadeniz’e, öteki ucu da Akdeniz limanına bağlanacak olan 4.400 kilometrelik demiryol ve iki liman yapımı karşılığında hatlar, limanlar ve demiryolu güzergahının iki yanında kalan 40 kilometrelik bir şerit içinde, her türlü yer altı kaynağının işletilmesi 99 yıl için Amerikan şirketine bırakılmıştır.
‘Chester Projesi’, Lozan görüşmeleri sırasında Musul-Kerkük’ün Türkiye sınırları dışında kalacağının anlaşılması nedeniyle gerçekleşmedi. Lozan’da, ‘Chester Projesi’ni hayata geçirmek umuduyla Türkiye’yi destekleyen ABD heyeti, Lord Curzon engeli aşılamayınca, ülkesine eli boş dönmek zorunda kalmıştı.
Yaklaşık 100 yıl önce Musul-Kerkük petrollerini tek başına İngiltere’ye bırakmamak için çareler arayan ABD, şimdi aynı ülke ile birlikte, petrolü paylaşmaya, yani Irak’ı işgale hazırlanıyor!
Not: Sırrı Yüksel Cebeci tarafından yazılan bu makale, 10 Şubat 2003 Pazartesi günü yayınlanan Tercüman Gazetesindeki köşe yazısıdır.
bununla ilgili filmler izlemiştim güzel bir bilgilendirme olmuş teşekkürler.
YanıtlaSilRica ederiz. İlginiz için biz teşekkür ederiz.
Silrica ederim başarılı yazılarınızın devamını bekliyoruz .
Silsayfanızı yeni keşfettim ve yazılarınız çok hoşuma gitti inşallah uzun yıllar paylaşımlarınıza devam edersiniz ^_^ sayfama da beklerim profil resmime tıklayıp ulaşabilirsiniz :)
YanıtlaSilKişisel adımla takibe aldım. İlginiz için teşekkür ederim (Arif Yağyudan)
Sil