Hermes, yani İdris (A.s) Kral Amon'a şu
tavsiyelerde bulunmuştur: "Sana ilk
buyruğum Allah'tan korkman ve ona itaati (başka her şeye) tercih etmendir.
İnsanların yönetimini üstlenen kişinin şu üç şeyi bit an olsun unutmaması gerekir:
1) Birçok kişi üzerinde yetkili olduğunu.
2) Üzerlerinde yetkili olduğu kişilerin
köle değil, özgür insanlar olduğunu.
3) Yetkisinin kısa süreli olduğunu.
Bu sebeple hüsn-ü niyet ve doğru
sözlülükle nefsini arındırmaya bak. Allah'a inanmayan ve benim yoluma ve dinime
uymayanların Allah'a boyun eğmelerini umarak, onlara karşı cihadı erteleme.
Onların mallarını alıp kendilerini taşkınlıklarıyla baş başa bırakmaktan sakın.
Çünkü ancak helal yoldan gelen ve Yüce Allah’ın razı olduğu mala rağbet edilir.
Bilesin ki halk, kendisine iyi davranana
sıcak davranır. Krallık da ancak halk ile güzel olur. Kralın halkı yoksa olsa
olsa kendi kendinin kralı olur. Halkın işini, krallığın işlerini ve kendi
işlerini ihmal etme. Âhiretini düzeltecek işler yap ki dünya işlerin
kendiliğinden düzene girsin.
Savaşa girmen gerektiğinde bütün işlerinde
kararlı ol. Kısa süreliğine de olsa yenilgiye düşmemeye bak. Çünkü orduda
yenilginin işaretleri baş gösterdi mi telafisi çok zor olur. Casusların çok
olsun ki düşmanların hakkındaki haberleri anbean takip edebilesin. Seni tuzağa
düşürmek için hazırlanan planlara karşı dikkatli ol. Bir iş buyurunca sorup
soruştur ve takipte kusur etme ki heybetin azalmasın.
Birine mektup yazılmasını istediğinde
bizzat okumadan mühürleyip onaylayayım deme. Çünkü krallara tuzaklar kurulur.
Sen de bu göreve getirilen ilk kral değilsin. Kimseye yakın davranıp sırrını verme.
İdaren güzel olduğu için adamların ve halkın sana yakın davransın.
Yalnızca bedenini dinlendirecek kadar
uyu. Nefsini ancak ciddi şeylerle oyala ki bütün işlerin hiç şakasız-ciddi
olsun. Bir işe niyetlenince onu yap. Zafer kazanınca merhametli ol. Merhamet
edince de dikkatli ol. En büyük kimyadan ve kimya ehlinin yani çiftçilerin
hüsn-ü siyasetinden gâfil olma; onların kalplerini kazanmaya çalış ve
kendilerine hoşgörülü davran. Kimya, yeryüzünü ekip biçerek bayındır kılmaktır. Halk bu yolla huzur bulur, nesil bu yolla
çoğalır, şehirlerdeki haneler bu sayede bayındır hale gelir ve devlet bu sayede
payidar olur. Sonucu böylesine önemli olan bir şeyden habersiz olmaman gerek.
Rütbe sahiplerini bilgi ve ehliyetleri miktarınca taltif et Onları taltif etmek için fırsat kolla ki halk, erdem sahiplerinin hakkını hukukunu bilmezlik etmesin. Her kim ilim talep ederse ona değer ver, hakkını bil ve ona ihsân et ki gayrete gelsin, incelikli düşünebilsin, zihni durulsun ve dünya kaygısı az olsun. Böyle yaparsan Allah'ın izniyle yararını görürsün.
Rütbe sahiplerini bilgi ve ehliyetleri miktarınca taltif et Onları taltif etmek için fırsat kolla ki halk, erdem sahiplerinin hakkını hukukunu bilmezlik etmesin. Her kim ilim talep ederse ona değer ver, hakkını bil ve ona ihsân et ki gayrete gelsin, incelikli düşünebilsin, zihni durulsun ve dünya kaygısı az olsun. Böyle yaparsan Allah'ın izniyle yararını görürsün.
Ülkede bozgunculuk edenleri. suçları kesinleştikten
sonra derhal cezalandır. Yönetimini bozanları herkesin gözü önünde idam et ki başkaları
ondan ibret alsın. Hırsızlık edenin elini kes. Yol kesenin boynunu vur ve
onları as ki verdiğin cezayı herkes duysun ve yollar güvenli olsun. Birbiriyle
ilişkiye giren erkeklerin yakılması gerekir. Bir kadınla zina ederken yakalanan
(bekâr) erkeğe, elli sopa vur. (Evli) Kadının zina ettiği güvenilir kişilerin
şahitliği ile ispatlanınca yüz taş attır (recm ettir). Laf taşıyanın sözünü dinlemekten
sakın. Hatta laf taşımayı meslek hâline getirdiğine kanaat getirdiğinde onu derhal
halkın gözü önünde cezalandır. Böylece kalbini çirkin işlerle oyalanmaktan korumuş
olursun.
Ayda bir zindandakilerin durumunu gözden
geçir ki aralarında zulme uğrayan kimse bulunmasın. Böylece salıverilmeyi hak
edenleri, kendilerine ihsânda bulunarak serbest bırakırsın, cezalandırılmayı
hak edenleri de cezalandırırsın, durumu netleşinceye kadar bekletilmesi
gerekenleri ise zindanda bırakırsın.
Aklının dikine gitme, yaşını başını almış olan ve güzel düşünebilen kişilere danışıp görüşlerini al. Çünkü onların hayata dair tecrübesi çoktur. Danıştığın kimselerin birinde doğru bir görüş bulursan onu alırsın, değilse hepsinin verdiği akıldan hareket ederek doğru bir kanıya varırsın. Başarıyı veren Allah’tır.
Şerefli kişi, erdemleri uygulamaya
çalışan kişidir. En büyük şeref, adalet, anlayış sahibi olmak ve istenmeden
cömertlik yapmaktır. Kişi, hikmeti aramalı ve ona sahip olmaya çalışmalıdır.
Bütün iyilerin başına gelen türden musibetlere ağlayıp sızlanmamalıdır.
Büyüklenmemeli, israf etmemeli, zenginlik ve saltanatla böbürlenmemelidir.
Özü, sözü ve davranışları dengeli
olmalı, gidişatında bir kusur olmamalı, dini
ihtilafsız, hücceti (delili) sarsılmaz olmalıdır. Böyle olursa Allah onu ve neslini
hep güvende kılar.
Kişi, ruhu âhirette kurtuluşa ermedikçe hayır ve hikmeti bulmuş sayılmaz. Üç şeyi olmadıkça da kurtuluşa eremez:
ihtilafsız, hücceti (delili) sarsılmaz olmalıdır. Böyle olursa Allah onu ve neslini
hep güvende kılar.
Kişi, ruhu âhirette kurtuluşa ermedikçe hayır ve hikmeti bulmuş sayılmaz. Üç şeyi olmadıkça da kurtuluşa eremez:
Yardımcı, dost ve arkadaş. Yardımcısı
aklıdır. dostu iffetidir, arkadaşı ise salih amelidir.
Ölümden başka her şeyin çaresi vardır. Günahtan
başka her şey er ya da geç fena bulacaktır. Salih amelden başka her şey telef
olup gidecektir.
Tabiattan başka her şey değiştirilebilir.
Kötü huydan başka her şey düzeltilebilir ve kaderden başka her şey önlenebilir.
Şehvetler kendisinden kaçarken erdemli
olan, zoru başarmış sayılmaz. Esas zoru başaran, şehvetlerle içli dışlı iken
erdemli olabilendir.
Affın yüzünü azar perdesiyle örten
kişide hayır yoktur. Suçu cezalandırmakta aceleci davranma. Cezalandırmadan önce
suçlunun özür beyan etmesine fırsat ver.
Alimin hatası gemiyi deler, gemi batar,
birçok insanı da batırır.
Zenginlik vatan, fakirlik ise gurbettir. Tamahkârlık kölelik, başkasına bel bağlamamaksa özgürlüktür.
Hükümdar, hislerine güç yetiremez ve
arzularını yenemezse halkını ve krallığından uzak bölgeleri nasıl kontrol altında
tutmaya nasıl güç yetirebilir? Hükümdar önce kendine hâkim olmalıdır ki
başkalarına da hâkim olabilsin."
Kaynak: Mübeşşir İbn Fatik, Muhtar'ul-Hikem ve Mehâsinu'l-Kerim (Hikmetli Sözler ve Güzel Deyişler) Çev; Yrd. Doç. Dr. Osman Güman, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, 1. Baskı, İstanbul - 2013, S. 66-70